Erzurum soğuktur derlerdi inanmazdım. Ne kadar soğuk olabilir ki diye düşünürdüm. Dedikleri kadar varmış. Şubat ayının ilk haftasında yapmış olduğum Erzurum gezilecek yerler seyahatimde zihnime ilk olarak ana cadde dahil tüm yolların karla ve buzla kaplı olması, araçların ise gayet normal bir şekilde buz üstünde sakin sakin gitmeleri geliyor. Kalmış olduğum otelde camı açtıktan 5 saniye sonra içerisinin ne kadar soğuk olduğunu hissediyorum şuan. Fakat sadece soğuğu değil, Palandöken Kayak Merkezi gibi artık dünyaca bilinen bir dağa ve kayak pistine sahip olması, cağ kebabı ve kadayıf dolması yemek için büyüleyici bir mutfağa sahip olması, tarihiyle ve kültürüyle bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış gezilecek yerler olması, fazlasıyla Erzurum’u benim gözümde özel kılması için geçerli sebeplerdi.
İçerik Listesi
Palandöken Kayak Merkezi
Fazla söze gerek yok. Şanı artık yurt dışına kadar ulaşmış. Toplamda 28 km. uzunluğuyla dünyadaki en uzun kayak pistlerinden bir tanesi Palandöken. Bu yüzden her sene artık uluslararası yarışların gözde dağlarından birisi olmayı başarmış. Yeşil, mavi, kırmızı, siyah pistleriyle her seviyeden insanın kaydığına şahit oldum. Bana gelince, 3176 metre yüksekliğindeki zirveden yani Ejder Tepesi’nden kayarken pisti bitiremeyip yorgunluktan soluklanırdım çoğu zaman. Palandöken Kayak Merkezi ulaşımı, konaklaması, yemesi, içmesi, kayak kiralaması, ne varsa tüm detayları buradaki- yazımda bulabilirsiniz.
Erzurum Kalesi
Şubat ayının ilk haftasında yani aşırı yağışların ve soğukların olduğu hafta gittiğim için, kaleye çıkan tüm merdiven ve korkuluklar, kardan gözükmüyor ve buzdan dolayı kayıyordu. Karlar o kadar yoğundu ki merdivenleri çoğu zaman düz yol zannettim ve takıldım. Buzdan dolayı kaymamak ise neredeyse çömelerek aşağı indim. Aşırı soğuk ve yağış maalesef kaleyi detaylı bir şekilde incelememe engel oldu. Fakat diğer şehirlerimizde olduğu gibi kalenin bakımsızlık ve terk edilmişlik hissini Erzurum Kale’sinde de yaşadım.
Çifte Minareli Medrese
Osmanlı Devleti öncesinde Selçuklular tarafından Anadolu topraklarında yapılmış en büyük medrese olma özelliğini taşıyor. Çifte Minareli Medrese’nin içerisine girdiğinizde dikdörtgen şeklinde geniş ve temiz bir avlu ile karşılaşıyorsunuz. Kapılardan geçebilmek için olabildiğince eğilmeniz gerekiyor. (Not: 1,82 cm. boyundayım) 2 katlı olan bu medresede üst katta balkon bölme yer alıyor. Balkondan aşağıdaki medrese avlusunu görebiliyorsunuz. Adından da anlaşılacağı üzere medresenin girişinde 2 adet minare bulunuyor. Selçuklular döneminde İlhanlı Sultanı Padişah Hatun’dan dolayı Hatuniye Medresesi olarakta bilinmektedir.
Erzurum Evleri
12 tane Erzurum evinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş, içerisinde yer sofralarının bulunduğu, yiyecek ve içecek hatta nargile siparişi verebileceğiniz otantik bir mekan. İçerisini 5 TL karşılığı gezebilir ya da yiyecek içecek siparişi vererek bedava keşif yapabilirsiniz. Kapıdan içeriye girdiğiniz anda girişte sizi Atatürk posteri, Türk bayrağı ve onlarca fotoğraf albümü karşılıyor. Yolda yürürken tarihi çanak, çömlek, kılıç, tepsi vs. eşyalar gözünüze çarpıyor. Ben de tarihi Erzurum Evlerine gelmişken bir Oltu tatlısı olan Pestil Çullaması’nı semaverde çay eşliğinde yedim. Size de bu kombini tavsiye ederim. Erzurum gezilecek yerler listesinde Erzurum Evleri’ni pas geçmeyin derim.
Üç Kümbetler
Çift Minareli Medrese’nin hemen arkasında yer alan Üç Kümbetler’in iki önemli özelliği bulunuyor. Birincisi bu yapıların Anadolu topraklarında inşa edilen ilk eserler olması özelliğini taşıması. İkinci önemli özelliği ise, üç kümbetinde mimarı açıdan birbirinden farklı olarak inşa edilmiş olması diyebilirim. Büyük olan Emir Saltuk Kümbet’i olarak biliyor. 13. yüzyıl sonlarında yaptırılmış. Diğer iki kümbetin ne zaman, nasıl yaptırıldığı konusunda bir bilgi bulamadım.
Erzurum gezilecek yerler yazım için şimdilik bu kadar. Bir sonraki Erzurum ziyaretimde daha fazla gezilecek yer gördüğümde konuyu güncelleyeceğim.
Bir yanıt bırakın